Hepimiz tikleri olan çocukları ve yetişkinleri tanıyoruz, ancak bize ait olmadığı sürece, fazla dikkat etmemeye meyilliyiz. Tiklerin büyük bir çoğunluğu başın ve omuzların yakınında ve bir şekilde beş duyuya katılır. Tikler en iyi ihtimalle yalnızca rahatsızlık hissi verirken, en kötü ihtimalle daha küçük sayıda genç ve yetişkin için damgalayıcı olabilmektedirler. Nöropsikiyatrik bakış açısına göre tikler, motorun engellenmesini, beynin daha eski olan ilkel bölümünün birden bire kırılıp daha kırılgan olan daha yüksek kortikal fonksiyonları hapsetmesini sağlar.
Tikler aslında şaşırtıcı şekilde yaygındır, en azından geçici olarak çocukların yüzde 15’inden fazlasında çocukluk döneminde bir noktada meydana gelir. Erkeklerde kızlardan daha sık görülürler. Tiklerin genetik bir bileşeni olduğu bilinmektedir. Tikler, doğası gereği azalır ve sürekli olarak kalmazlar. Bunun yanında tikler bezen başka tiklere dönüşebilirler. Örneğin omuzlarını silken bir çocukta bu tik zamanla göz kırpma veya kaş kaldırma gibi tiklere dönüşebilir. Tikler tamamen istemsiz şekilde ve kontrol edilmesi oldukça zor şekilde oluşurlar.
Bu durum hapşırma eyleminde olduğu gibi engellenmesi oldukça güç bir otomatik harekettir. Diğer bir deyişle, tikler sinir bozucu bir fiziksel duyuma anında rahatlama sağlar. Birçok ebeveyn çocuklarının tikleri ortaya çıkmaya başladığında çok endişe duymaktadırlar. Tiklerin çoğunluğu ilk başlarda farkedilmez ve çoğu zaman öğretmenler, ebeveynler, akrabalar ve arkadaşlar tarafından bile fark edilememektedir. Pek çok tik, ılımlı ve geçici olma eğilimindedir.
Bir çocuğun küçük yaşlarda bir tik geliştirmesi durumunda, ebeveynlerin telaşa kapılmasına ve üzülmesine gerek yoktur. Bu geçici bir durum olabilir. Ancak yine de bir uzmana danışmak hem sizin endişelerinizin azalmasını hem de çocuğun tiklerinin durumu hakkında bilgi almanıza fayda sağlar. Uzman Psikolog Deniz Akıncı çocuklarda tik oluşumunda ebeveynlerin yanında olup psikolojik terapilerle hizmet vermektedir.