Korku, kişisel refahınıza yönelik bir tehdit algıladığınızda ortaya çıkan bir duygudur. Bazen tehdide karşı harekete geçebilir. Korku, çoğu insan tarafından bir noktada veya başka bir yerde yaşanan ortak bir duygudur; hayatın normal, doğal bir parçası olarak kabul edilir. Bununla birlikte, korku, insanları çok çeşitli fiziksel ve zihinsel değişimler yaşamaya yönlendirebilir ve irrasyonel veya yoğun korku, bir kişinin mutluluğunu, güvenlik hissini ve etkili bir şekilde çalışabilme becerisini etkileyebilir. Korku kalıcı olduğunda veya günlük yaşamınızı olumsuz yönde etkilediğinde, bir terapist veya başka bir zihinsel sağlık uzmanı bu zorluğun üstesinden gelmeye yardımcı olabilir ve korkunuzu azaltabilir.

Tüm insanlar bir tür korku yaşarlar. İnsanlar ve hayvanlar tipik olarak beklenmedik ya da yüksek sesler gibi belirli uyaranlara karşı doğuştan korkutucu tepkilere sahiptir. Bu uyaranların bazıları genel popülasyonda daha sık meydana gelmesine rağmen, bir kişiden diğerine farklılık gösterebilir. Örneğin, çok sayıda insan ölüm korkusu bildirmektedir. Yeni korkular sıklıkla öğrenilir. Normalde korkutucu olmayan nesnelerle veya olaylarla eşleştirilmiş korku uyandırma uyarıları yeni korkuların oluşmasına neden olabilir. Yaygın olarak korku yarattığı bildirilen bazı uyarılar şunlardır. Topluluk önünde konuşma, uçak, yalnız olmak, başarısızlık, reddedilme, yüzleşme, saldırganlık, şiddet veya savaş gibi korkular vardır. Bir fobi ya da olası tehlikeye orantısız olan korku dolu bir tepki, birinin işleyiş kabiliyetine müdahale edebilecek bir korku türüdür. Bir fobi açık bir sebep olmadan gelişebilir, ancak bir deneyimin güçlü bir korku reaksiyonuna yol açmasından sonra da gelişebilir. Terapi çoğu zaman insanların fobilerin üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.

Korku, kişinin daha fazla yer ve zaman algısı yaşamasına neden olabilir veya görme, duyma ve koku alma duyuları artabilir. Hayatı tehdit eden durumlarda, korku büyük veya bulanık nesneleri ayırt etme kapasitesini arttırırken, ince detayların farkına varma yeteneğini de azaltabilir. Algıdaki bu düzeltmeler, kişinin tehlikeli bir durumda hayatta kalma şansını artırabilir. Korkunun algıyı nasıl etkileyebileceğinin bir örneği, bir kampçı bir boz ayıyı fark ettiğinde olabilir. Kampçı, özel işaretler veya ayıyı ayıran diğer özellikler gibi küçük ayrıntılara odaklanmayacak gibi görünüyor. Bunun yerine, korku genellikle ayının yerini ve hareketini daha iyi tanımlamak için kampçıların algı duyusunu keskinleştirmek için çalışır, bu da kampçının tehlikeli durumdan nasıl kaçılacağını en iyi şekilde belirlemesine yardımcı olabilir.

Anksiyete fizyolojiktir. Ancak, onunla başa çıkma yöntemleriyle azaltılabilir veya daha da kötüleştirilebilir. Bu nedenle, kaygı bozuklukları için psikoterapiye, özellikle bilişsel davranışçı terapi, dikkat ve stres gibi semptom yönetimini vurgulayan psikoterapilere ihtiyaç vardır. Daha da önemlisi, bu tedaviler beyninizi ve bedeninizi sakinleştirmenin, aşırı korku ve endişe uyandıran mantıksız fikirlere karşı durmanın ve daha iyi başa çıkma davranışlarını öğrenmenin yollarını öğretir. Eğer endişe ile uzun süre yaşadıysanız, endişenizi kontrol altına almak için dünyanızı azaltmanız muhtemeldir. Eğitimli bir akıl sağlığı profesyoneli, sağlıksız, kısıtlayıcı davranışların yerine sizi yeni deneyimlere ve öğrenmeye yönlendiren davranışlarla değiştirmenize yardımcı olabilir. Uzmanlarımızla iletişime geçerek profesyonel tedavi alabilirsiniz.